Baroların açıklamasında, halkın seçimle belirlediği yönetime yapılan müdahalelerin olağan hale geldiği vurgulanarak, Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanmasının hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmadığı ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- “Seçimle göreve gelen belediye başkanlarının, yargı süreci tamamlanmadan ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan görevden alınması, hukuk devletinin temel ilkelerine açıkça aykırıdır.”
- “2016 yılından bu yana sistematik hale gelen bu uygulamalar, demokratik mekanizmaların işleyişini fiilen ortadan kaldıran bir araca dönüşmüştür.”
- “Halkın iradesi yok sayılarak, seçilmiş yöneticilerin yerine atanmış bürokratlar getirilmekte, yerel yönetimler işlevsiz hale getirilmektedir. Bu durum, seçmen iradesine yönelik açık bir müdahale olarak tarihe geçmiştir.”
"KAYYUM POLİTİKASI ARTIK BİR YÖNETİM PRATİĞİ HALİNE GELDİ"
Barolar, kayyum atamalarının artık bir istisna olmaktan çıkıp yönetim şekline dönüştüğünü belirterek, uygulamanın hukuk güvenliği açısından vahim sonuçlar doğurduğunu ifade etti.
- “Anayasa’nın 38. maddesi uyarınca, suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimse suçlu sayılamaz. Ancak yürütme organı, yargı yetkisini aşarak ve masumiyet karinesini ihlal ederek seçilmiş kişileri görevden almaktadır.”
- “Türkiye’nin demokratikleşme süreci, halkın sandıkta verdiği iradenin korunmasıyla mümkündür.”
- “Kayyum uygulamalarına son verilmesi, yerel yönetimlerin bağımsız kalması ve halkın denetiminde olması için tüm hukuki süreçlerin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
34 baronun yaptığı bu açıklama, kayyum atamalarına yönelik hukuki ve demokratik itirazların süreceğini ortaya koyarken, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Kaynak: Haber Merkezi