Haber: Erhan ÖZMEN

(OSMANİYE) - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Osmaniye’de kaldıkları evde küçük oğlu ile enkazdan sağ olarak çıkarılan Zahide Özbebek, çok zor dönemlerden geçtiklerini belirtti. Oğlu ve eşinin şehir dışında tedavi gördüğünü söyleyen Özbebek, "Çocuklarımın hayali var. 'Bir evimiz olsun, odamız ve yatağımız olsun, ders çalışmak için çalışma masamız olsun' diyorlar" dedi. Özbebek, konteynerden taşınmaları gerekirse ev kiralayacak durumları olmadığını belirterek, "Zorunda kalırsam boş bir araziye çadır kurmayı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Osmaniye’nin Yunus Emre mahallesinde kiracı olarak kaldıkları evde yakalanan ve evin yıkılmasıyla enkaz altında kaldıklarını söyleyen depremzede Zahide Özbebek, o gün yaşadıklarını ve deprem sürecinden bu tarafa sıkıntılarını dile getirdi.

Dört çocuğu ve eşi ile birlikte Osmaniye konteyner kentte yaşadıklarını söyleyen Zahide Özbebek, şunları söyledi:

"Osmaniye merkez Yunus Emre mahallesindeydik. Depreme evimizde yakalandık. Yıkılan evimiz kiraydı. Evimiz gecenin ilk depreminde yıkıldı. Enkazdan çıktık. Ben ve oğlum enkazdaydık. Oğlumun kafatası çatladı. Çok sık epilepsi nöbetleri geçiriyor. Bundan dolayı Osmaniye’de çocuk nöroloji olmadığı için Adana’ya sevkedildik. Sürekli şehir dışına tedavi için gelip gidiyoruz. Eşim aynı süreçte dolandırıldı. Bundan sebep sinir tek böbrek olduğu için tansiyon diğer böbreğine vurdu. Böbrek tedavisi görüyor Ankara Hacettepe’de. Benim omuriliğimde kanama oldu. Sol bacağımda ciddi kırıklar vardı ayağım alçıya alınmıştı." 

"Çocuklarımın hayali bir evimiz olsun yatağımız olsun"

6 Şubat depremlerinden sonra uzun süre çadırda kaldıktan sonra konteyner kente geçen Özbebek ailesi çocuklarının bir hayali olduğunu söyledi. "Çocuklarımın hayali var. Her defasında çocuklarının kendisine anne evimiz olsun kendimize ait yatağımız olsun istiyoruz" dediklerini kaydeden Özbebek, "Uzun bir süre çocuklarımla çadırda kaldık. Çadırdan sonra sağolsun devlet konteyner açtı bize. Konteynerda kalıyoruz. Çocuklarımın en büyük hayalleri şu an tamamen bir evimiz olsun, bir odam ve yatağım olsun. Büyük oğlum okulda çok başarılı. Deprem sonraki süreçte deneme sınavında okul ikincisi olmuştu. Anne tek hayalim bir çalışma masamın olması ve onun üzerinde ders çalışmayı hayal ediyorum sürekli diyor" ifadelerini kullandı.

"Buradan çıkarsak tek çarem boş bir tarlaya çadır kurmak"

Eşi ve oğlunun sürekli şehir dışında tedavi gördüğünü, maddi olarak bunun kendilerini çok zorladığını söyleyen Zahide Özbebek, şöyey devam etti:

"Geçimimizi ben evde mantı içli köfte, yaprak sarma gibi ev yemekleri yapıp satıyorum çevremdeki öğretmen arkadaşlarıma. O şekilde çocuklarımın temel ihtiyaçlarını karşılıyorum. Oğlum ve eşim ciddi sağlık sorunları yaşıyor ve tedavi görüyorlar. Tedavileri şehir dışında oldukları için  sürekli gidip geliyoruz bu yüzden maddi olarak bize maliyetli oluyor. Burdan çıkarsak ne yapacağız bilmiyorum. Büyük ihtimal benim artık çok zorunda kalırsam boş bir araziye çadır kurmayı düşünüyorum. Onun dışında şu an yapabilecek birşeyimiz yok. Ev kiralayacak, içine eşya alabilecek hiçbir maddi durumum yok. Hiçbir şekilde üzerimizde mal varlığımız yok. Bankalarada borçlarımızı ödeyemediğimiz için icralığız. Hatta telefonumuza sürekli kaldığınız yere icra memurları gelecek diye mesajlar geliyor. Sürekli avukatlar arıyorlar. Bu süreçte bu da apayrı bir psikolojik şiddet oluyor bizim için."

Kaynak: ANKA