ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Barış Bayram ve araştırma görevlisi Berre Vize, insan beyninin hafıza ve işlem birimlerinin entegre yapısından esinlenerek geliştirdikleri mikroelektromekanik sistemli (MEMS) nöristör aygıtıyla elektronik cihazlarda enerji verimliliğini artırmayı hedefliyor. Proje, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve TÜBİTAK tarafından destekleniyor ve ODTÜ’nün ULTRAMEMS Araştırma Laboratuvarı’nda yürütülüyor.
KÜRSEL FİRMALAR KULLANACAK
MEMS nöristör, insan beynine benzer şekilde bilgi işleyebilen bir nöromorfik işlemci bileşeni. Prof. Dr. Bayram, cihazın geliştirilmesinin dört yıl sürdüğünü ve patent başvuru sürecinin ODTÜ Teknoloji Transfer Ofisi tarafından yürütüldüğünü belirtti. Bayram, cihazın mevcut üretim süreçlerine tamamen uyumlu olduğunu ve bu sayede küresel teknoloji firmaları tarafından hızlıca ürüne dönüştürülebileceğini söyledi.
DETAYLARI ANLATTI
İnsan beyninin yaklaşık 25 watt enerji tükettiğini, ancak aynı işlemleri mevcut işlemcilerle yapmanın 25 megawatt enerji gerektirdiğini ifade eden Bayram, beyindeki enerji verimliliğinin hafıza ve işlem birimlerinin entegre yapısından kaynaklandığını vurguladı. Bilgisayarlarda ise bu birimler ayrı olduğu için bilgi sürekli taşınmak zorunda kalıyor, bu da yüksek enerji tüketimi ve gecikme sorunlarına yol açıyor.
1 YILLIK CEP TELEFONU ŞARJI TEK SEFERDE DOLACAK
MEMS nöristör, hafıza ve işlemci birimlerini tek bir yapıda birleştirerek bu sorunları çözmeyi hedefliyor. Prof. Dr. Bayram, “Günümüzde cep telefonlarını her gün şarj etmemiz gerekiyor. Ancak cihazlarımızdaki transistörler, geliştirdiğimiz MEMS nöristörlerle değiştirilirse, telefonlarımızı bir yıl boyunca şarj etmeye gerek kalmayacak” dedi.
ENERJİ TASARRUFU OLACAK
Prof. Dr. Barış Bayram, gelecekte MEMS nöristörlerin cep telefonlarında kullanılması durumunda enerji tüketiminin büyük ölçüde azalacağını belirtti. Ayrıca, telefonların işlem gücünün diğer ülkelerdeki sunuculara ihtiyaç duymadan, kendi bünyesinde lokal olarak çalışabileceğini vurguladı. Bu durumun, kişisel verilerin korunması açısından da önemli bir avantaj sağlayacağını ifade etti.