(İSTANBUL) - İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik soruşturmanın ikinci dalgasında gözaltına alınan ve hakkında ev hapsi kararı verilen İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, sulh ceza hakimliğinde, "kendilerine başvuran firmaların işlerini geciktirdiği, onları başkalarına yönlendirerek para talep ettiği" iddiasını yanıtlarken, "(Müştekiyle) Herkesin önünde, özel kalemimde bir görüşme sağladım. İlgili birimimiz olan Çevre Dairesi olumsuz görüş verdi. Tehditler nedeniyle Valiliğe başvurarak koruma başvurusunda bulundum. Ruhsat veren birim değiliz, görüş veren idareyiz. Şahısların iddiaları asılsızdır. Hukuku uyguladığım için şu anda buradayım" dedi.  

Edinilen bilgiye göre Şafak Başa, ev hapsi adli kontrol serbest bırakılmasına karar veren İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğine verdiği ifadede, hakkındaki "başvurucu firma yetkililerinin işlerini geciktirdiği, bu yolla firma yetkililerini rüşvet vermeleri için varolduğu öne sürülen suç örgütünün 'kasası' konumundaki kişilere yönlendirdiği" yönündeki suçlamaları yanıtladı.

Hakimlikteki beyanında hukuka uygun olarak çalıştığını belirten Başa, hakkında iddialarda bulunan kişilerle birebir görüşmediğini anlattı. Başa, şunları kaydetti:

"İmza yetkisi bende değildi. (Müştekiyi) İdareye baskı yapıldığı için bayrak töreninde kuruma çağırdım. Herkesin önünde, özel kalemimde bir görüşme sağladım. İlgili birimimiz olan Çevre Dairesi olumsuz görüş verdi. Tehditler nedeniyle Valiliğe başvurarak koruma başvurusunda bulundum. Ruhsat veren birim değiliz, görüş veren idareyiz. Şahısların iddiaları asılsız. Hukuku uyguladığım için şu anda buradayım. İşi yavaşlatma söz konusu değil. Bu şahıslardan asla rüşvet almak veya rüşvet alma amacıyla başkalarına yönlendirmem söz konusu değil. By-pass hastasıyım, göğüs ağrılarım arttı. Bu durumumun göz önüne alınmasını talep ediyorum. Suçsuzum, serbest bırakılmayı talep ediyorum."

"Bakanlık, hafriyat işi yapılmaması için olumsuz görüş verdi"

Başa'nın avukatı Kerem Donat ise müvekkilinin kamu görevlisi olduğunu anımsatarak, göreviyle ilgili olduğu iddia edilen suçların soruşturulması için izin alınması gerektiğine dikkati çekti. Diğer avukatı Orkun Can Kumkumoğlu da Başa hakkındaki şikayete değinirken, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı söz konusu alanda hafriyat işi yapılmaması için olumsuz görüş vermiştir. İSKİ bunu uygulamıştır. Bu kişiler (müştekiler) iş takip etmektedirler. Müvekkil iftiraya maruz kalmaktadır" dedi.

Avukat Mehmet Ruşen Gültekin ise müvekkilinin "suç örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklamaya sevk edildiğini, ancak savcılıkta bu konuda tek soru bile sorulmadığını anlattı.

"Konjonktür gereği bütün şartlar oluştu. İşimi çözmezseniz canınızı acıtırım"

Adli kontrolle serbest bırakılan İBB Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy'un avukatı Harun Fırat Ulusu, "firma yetkilisi müşteki İdris Özcelep'in müvekkiline, Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasının ardından 'Şu an konjonktür gereği bütün şartlar oluşmuştur. Eğer işimi çözmezseniz savcılığa şikayette bulunurum, canınızı acıtırım' dediğini" bildirdi.

Tutuklananlar arasında bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun koruması Çağlar Türkmen de "Koruma ekibinin aldığı karar doğrultusunda her gittiğim otelde gerekli ve uygun görüldüğü takdirde İmamoğlu'nun görüntüleri alınmasın diye kameraları bantladım. Valizlerde jammer varmış, gözümle gördüm" dedi.

''Belediyeden hiçbir şekilde menfaat sağlamadım, aracı olup iş bağlamadım''

Tutuklanan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğul'nun ağabeyi Cevat Kaya ise 40 yıldır ticaretle uğraştığını, bugüne kadar yüz kızartıcı bir suç işlemediğini, kimseyi mağdur etmediğini ifade ederek, "Biz tekstil işi yapmaktayız. Ben Dilek Hanım'ın ağabeyiyim ancak belediyeden hiçbir şekilde menfaat sağlamadım, aracı olup iş bağlamadım. Zaten kendi işim var. Dostlarımıza yardımcı olmak için birkaç mesaj atmış olabilirim. Hepsi budur. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadesini kullandı.

''Aile olmak örgüt üyesi olmak mıdır?''

Medya A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı tutuklu Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun da İBB'den tanıdığı en fazla birkaç kişi bulunduğunu bildirerek, "Murat Ongun eşimdir. Aile olmak örgüt üyesi olmak mıdır? Televizyon kanallarında spikerlik yaptım, en sonunda da hobim olan takıcılıkla uğraşmaya başladım. 2022'de kendi şirketimi kurdum ve satış yapıyorum. Her türlü faturam mevcuttur. Faturasız ve girdi-çıktısız işlemim yoktur" dedi. Zeynep Ayten Gözdem Ongun da ev hapis adli kontrol kararıyla serbes bırakıldı.

"Vaniköy'de bir Rus oligark kaçak yapı yapıp, suçlu bulunmuyor da biz mi suçlu bulunuyoruz?"

Tutuklanan İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu da hakimlikte, "Vaniköy'de bir Rus oligark kaçak yapı yapıp, suçlu bulunmuyor da biz mi suçlu bulunuyoruz? Ben kaçak binaları bizzat yıktım. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Her şeyi tutanak altına aldık. Bu kaçak yapıyı yıktım diye mi buradayım? Alnım ak. Neyle suçlandığımı anlamış değilim. Bana kimse kanunsuz emir vermedi" dedi.  

İBB'ye yönelik ikinci dalga operasyonda gözaltına alınan 52 kişiden 18'i tutuklanırken, 34 kişi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

 

Kaynak: ANKA