Haber: Burcu Özkaya Günaydın
(HATAY)- Hatay’ın Samandağ ilçesinde faaliyeti mahkeme kararıyla durdurulan Gürkal İnşaat’a ait beton santrali çalışmaya devam ediyor. Meskûn mahal, okul, tarım ve su kaynağının yanındaki santralin kaldırılması için Samandağ Belediyesi ve bölgede yaşayan halk bir süredir mücadele ediyor. 13 Haziran’da mahkeme olduğunu hatırlatan mahalle sakini Mevlüt Oruç, “Kedi fare oyununa döndü. Fakat şu anda 12 Haziran'da ÇED gerekli değildir kararını iptaline dair duruşma olacak. Biz orada yaşayanlar olarak yetkililerden Vali, Kaymakam, Samandağ Belediyesi, Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğünden yasaların uygulanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Samandağ’ın merkez Atatürk Mahallesinde kurulan Gürkal Beton Santrali, halk sağlığı ve çevreye verdiği zararlar nedeniyle Hatay 3’üncü İdare Mahkemesi tarafından faaliyeti durduruldu. Şirket mahkeme kararına uymadı, santral ruhsatsız çalışmaya devam etti.
Ruhsatsız çalışan beton santralinin faaliyetini Samandağ Belediyesi durdurdu fakat belediye ekibinin durdurma ve yıkıma gittiği gün mahkemeden belediyeye, yıkımı durdurma kararı ulaştı. Mahkeme, belediye de dair sürecin doğru ilerleyip ilerlemediğini saptamak amacıyla Bilirkişi Raporu talep etti. Samandağ Belediyesi’nin de tarafı olduğu mahkeme, 12 Haziran’da görülecek. Gürkal Beton Santrali ise bu süreçte faaliyetine devam etti.
Mahalle sakini Mevlüt Oruç: “Santral sadece bir ay kapalı kaldı”
Atatürk Mahallesi sakini Mevlüt Oruç, meskûn mahal, okul, tarım ve arazilerinin dibine yapılan beton santraline karşı bir senedir mücadele ediyor. Daha önce Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunu iptal ettirdiklerini vurgulayan Oruç, “Beton santralini “ÇED gerekli değildir” kararıyla iptal ettirdik fakat Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü bu mahkeme kararını yok sayarak, tekrar “ÇED gerekli değildir” raporu verdi. Santral sadece bir aylık bir süre kapalı kaldı sonra tekrar faaliyete başladı. Şimdi her gün beton tozu, çimento soluyoruz. Ayrıca Samandağ Belediyesi ruhsatsız kurulan kaçak yasadışı çalışan beton santrali için yıkım kararı aldı, belediye ekipleri yıkıma gittiklerinde nasıl olduysa yıkımı durdurma kararı ulaştı. Fakat mahkeme o yıkımı durdurma kararını kaldırdı, artık belediyenin de bu ruhsatsız çalışan beton santralini yıkamak için önünde hiçbir engel kalmadı. Biz toplum olarak orada yaşayanlar olarak yetkililerden Vali, Kaymakam, Samandağ Belediyesi, Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğünden yasaların uygulanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Bir yerden yıkım kararı çıkıyor, diğer yerden durduruluyor”
Türkiye'de Anayasa’da vatandaşların sağlıklı yaşam hakkı olduğunu ve bu hakkın devlet tarafından korunması gerektiğinin altını çizen Oruç, beton santrallerinin kanun ve mevzuatta kirletici işletmeler olarak geçtiğini, bunların kuruluş yerleri için kanunun, mevzuatın emrettiği kısıtlamalar olduğunu, kimsenin kısıtlamalara uymadığını kaydetti. Bir yerden yıkım kararı çıktığını, diğer yerden durdurduklarını söyleyen Oruç, devamla şunları kaydetti: “Böyle bir kedi fare oyununa döndü. Fakat şu anda 12 Haziran'da ÇED gerekli değildir kararını iptaline dair duruşma olacak. Sonuç alacağımızı umuyoruz, belediye ruhsatsız kurulan ve faaliyet ruhsatı olmadan çalışan beton santralini yıkabilir bunun önünde bir engel yok. Bu konuda neden durduğunu bilmiyoruz. Beton santrali okulun çok yakınında. Buradan çıkan toz okul koridorlarına, sınıflara sıralara kadar gidiyor. Çocuklarımız kanser soluyor. Öte yandan yerleşim alanlarına çok yakın, evlere çok yakın beton santrali. Mutfağımıza, salonumuza evimizin içine kadar giriyor.”
“Sadece Asi’de yaşayan Sarı Benekli Kaplumbağa da yok olacak”
Beton santralinin kurulu olduğu yer Asi Nehri'nin kıyısındaki eski Asi yatağı Göletine çok yakın. Burası bölgedeki tarım alanlarının su kaynağı olmasının yanı sıra bu gölette sadece bu havzada yaşayan canlılar var. Mevlüt Oruç, bu konuda ise şunları anlattı: “Asi Göl Havzasında yaşayan endemik canlılar var. Dünyada sadece Samandağ'da eski Asi Nehri havzasında yaşayan Sarı Benekli Kaplumbağa var, başka yerde yaşamıyor. Sadece o havzada yaşıyor. Onun kökünü kurutacak çünkü suyu da zehirliyor. Yeraltı suyunu çekiyor. Yeraltı ve yerüstü suyu denge içindedir. Dünyanın en verimli toprağı da bu topraklardır. Yılda dört ürün alınabilen bereketli topraklar. Samandağ'da Asi Nehri ovası Türkiye'nin gıda ambarlarından biri aynı zamanda. Bu çimento tozuyla çoraklaşacak bu topraklar.”
Samandağ Belediyesi Özel Kalem Müdürü Sergen Doğru: Belediye üzerine düşeni yapmıştır, mahkemeyi bekliyoruz
Konuyla ilgili Anka Haber Ajansı’na konuşan Samandağ Belediyesi Özel Kalem Müdürü Sergen Doğru, süreci şu sözlerle anlattı: “Belediye ruhsatsız çalışan beton santralini yıkıma gittiği zaman şirket yetkilileri yürütmeyi durdurma kararı aldırdı. Sonra süreç mahkemeye intikal etti. Mahkeme Bilirkişi raporu istedi. Bilirkişi raporunda belediyenin tüm işleri doğru yaptığına dair bir beyan ortaya çıktı. Mahkemenin takdiri de 12 Haziran’da belli olacak. Avukatlarımızdan aldığımız bilgi “belediye doğru işlem yapmıştır, yıkım ve ceza kararının iptaline engel bir durum yoktur” şeklinde. Belediyenin bu süreçte yapabileceği başka bir şey yok. Belediye para cezası ve yıkım kararı aldı. Sonrasında yürütmeyi durdurma kararı alınınca bu işlem süresince belediye herhangi, bir işlem yapamıyor. Çünkü bir mahkeme inceleme süreci var. Yürütmeyi durdurma kararı iptal edilmez ise tekrar belediye yasal işlemi uygulamaya devam edecek.”