Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: KERİM UĞUR
(İZMİR) - İzmir’de “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi düzenlendi. Mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen’e CHP rozeti taktı. İlk röportajını ANKA Haber Ajansı’na veren Ösen, “CHP, bugün cumhuriyetin son kalmış bağımsız kurumu denilebilir. Bu yüzden CHP’ye sahip çıkmayı bir vatan görevi olarak görüyorum” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından başlattığı ve her hafta bir ilde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında İzmir Mitingi gerçekleşti.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi’nden istifa eden İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen’e CHP rozeti taktı.
Ösen, CHP rozeti takmasının ardından ilk röportajını ANKA Haber Ajansı’na verdi.
“İzmirli muhalif seçmenin verdiği oylara sahip çıkarak bugün huzurlarındayım”
Muhalif seçmenlerin oylarına sahip çıktığını aktaran Ösen, “Bugün benim için de çok önemli bir gün. Ben İzmir'in Atatürkçü bir kızı olarak CHP’ye katılıyorum. Aslında İzmirli muhalif seçmenin verdiği oylara sahip çıkarak bugün huzurlarındayım. O yüzden de vicdanım çok rahat. CHP, bugün cumhuriyetin son kalmış bağımsız kurumu denilebilir. Bu yüzden CHP’ye sahip çıkmayı bir vatan görevi olarak görüyorum” dedi.
“İzmir’de miting denilince çıta çok yüksek”
Mitingi de değerlendiren Ösen, şu ifadeleri kullandı:
“İzmir’de miting denilince çıta çok yüksek. İzmirli günlük hayatına mitingi sokan insanlardır. Buradaki birçok insan ailecek mitinge geldiler. Çünkü İzmirli için miting sadece bir şey göstermek değil, aynı zamanda siyasete katılımın da devamıdır. Çok büyük bir coşku var. İzmir aslında kendinden beklenileni yapıyor. Biz bunu 23 yıldır yapıyoruz, bugünden sonra da yapmaya devam edeceğiz. İnşallah diğer iller bize katılacak. Bugün İzmir’in iradesi, hem Ekrem İmamoğlu’nun özgürlüğü hem de sandığı hemen önümüze istemek anlamında çok daha kuvvetli çıkacaktır.”