(ANKARA) – CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2001 yılından beri yapılmayan Tarım Sayımı’nın güncellenmesi kararına ilişkin “6534 sayılı yasa ile sonu (0) ile biten yıllarda tarım sayımı yapılması kararlaştırıldı. İstisnalar hariç, 1955 yılında yürürlüğe giren kanun ile bu uygulama başladı. Ortalama on yılda bir sayım yapıldı. Günümüzde ise her beş yılda bir yapılması doğru olandır. AKP iktidarı ise 22 yıldır Tarım Sayımı yapmadı. Nihayet yapılması kararı geç de olsa alındı. Veri saptaması masa başı yazışmaları ile değil, alan, arazi, köy, kırsal çalışması ile yapılmalıdır” dedi. 

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım Orman Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, sürekli tarım sayımı yapılması çağrısında bulunduklarını belirterek, planlama için verilerin sağlıklı olması gerektiğini ifade etti. Gürer, şunları kaydetti:

 “İlk tarım sayımı 1927 yılında yapıldı. 1950 yılında yapılan sayım sonrası, 1955 yılında kanunla sonu (0) ile biten yıllarda yapılma kararı verildi. 1960 yılında aksama olsa da 1963 yılında yapıldı. Farklı yöntemler uygulansa da sayım 1970, 1980, 1991 ve 2001 yıllarında 7 ayrı evrede gerçekleşti. Bu süreçte tarım sayımı, tarımla ilgili yapılan çalışmalarda önemli veri oluşumu sağladı. Ortalama on yılda bir tarım sayımı gerçekleşirken, AKP iktidarında 22 yıldır tarım sayımı yapılmadı.

“Süreç önemli ve bir an önce tarım sayımı yapılmalı”

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) arasında ‘Genel Tarım Sayımı Yapılmasına İlişkin Protokol’ Eylül 2023’te imzalandığını Bakan Yumaklı duyurdu. 2026 sonuna kadar sayımın biteceği öngörülüyordu. Bu kere Resmî Gazete’de yayınlanan 10 Mayıs tarihli Cumhurbaşkanı Genelgesi ile yeni bir aşama başladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK arasında ‘Genel Tarım Sayımı Yapılmasına İlişkin Protokol’ ile en son 2001’de yapılan tarım sayımının ardından, tarımda planlı üretim modeline geçişin en önemli adımlarından birisi atılmış oldu. Aradan geçen iki yıl sonunda Cumhurbaşkanı Genelgesi’nin Resmî Gazete’de yayınlanması da bir gecikmeyi gösteriyor. Süreç önemli ve bir an önce tarım sayımı yapılmalı. Bu kere olsun veriler doğru biçimde saptanıp kamuoyuna açıklanmalıdır.”

“Nihayet AKP iktidarı da tarımda planlamadan söz etmeye başladı”

Ülkede Cumhuriyet dönemine geçişle tarıma verilen önemin, tarım verilerinin tarım politikalarının esasını belirlemesini sağladığını ifade eden Gürer, şöyle devam etti:

“22 yıldır tarımda planlama kalkıp piyasa tüccara bırakılarak tarım ticari bir alana dönüştürülünce tarım sayımı da rafa kalktı. İklim değişikliği, pandemi süreci, savaşlar tarımın önemini bir kez daha hatırlatınca her ülke kendine yetebilirliği arayışına girdi. Buradan sağlıklı sonuç, verilerin doğru okunması idi. Nihayet AKP iktidarı da tarımda planlamadan söz etmeye başladı. Bunun altyapısı, tarım verilerinin doğru bilinmesiydi ve o nedenle yapılmayan tarım sayımı için Bakanlık, TÜİK ile bir protokol imzaladı. 2023 yılında imzalanan protokol ile ilgili Cumhurbaşkanı Genelgesi ise 10 Mayıs’ta yayınlandı.

22 yıl sonra da olsa planlama ve tarım sayımı gündeme geldi. 2 yıl protokol için karar verilmesi ise ilginç bir süre. 2026 yılında bitecek denilmişti. Süreci izleyeceğiz.”

Gürer, AKP iktidarları döneminde planlamadan ve öngörüden uzak uygulamalar ile değişen sekiz Tarım ve Orman Bakanı’nın ayrı uygulamaları nedeniyle tarımın yazboz tahtasına döndüğünü ve bunun da tarımda sorunları katladığını belirtti. Gürer, tarımda yaşanan tüm sorunların nedeninin siyasi iktidarın beceriksizliği olduğunu ifade etti.

“İki yıldır yapıldığı söylenen çalışmalar protokolden ibaret”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde yer alan şu ifadeleri aktardı:

“Tarımsal üretimden nihai tüketiciye kadar uzanan gıda arz zincirinin, tüm tarafların refahını artıracak biçimde doğru, güncel ve detaylı veriler üzerine inşa edilerek kapsamlı politikalarla yönetilmesi amacıyla; tarım sektörüne ilişkin verilerin temin edilerek sürdürülebilir bir kayıt sistemi kurulması için genel tarım sayımı yapılacaktır.

Genel tarım sayımı, Tarım ve Orman Bakanlığı (Bakanlık) ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) arasında akdedilen ‘Genel Tarım Sayımına İlişkin Protokol’ hükümlerine göre, mezkûr Bakanlık ve TÜİK iş birliğinde, hem kayıtlılık ile ilgili bugüne kadar yapılan çalışmaların sonuçlandırılması hem de güncel saha verilerinin elde edilmesi hedefleri göz önüne alınarak iki aşamada gerçekleştirilecektir. Birinci aşamada, mevcut idari kayıtlarda yer almayan tarım arazilerinin belirlenmesi ve bu araziler üzerinde tarımsal faaliyette bulunan tarımsal işletmelerin tespiti, ön tarama faaliyetleri, soru formları ve veri giriş programlarının hazırlanması, bilgilendirme, eğitim ve tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilecek; ikinci aşamada, birinci aşamada elde edilen bilgiler esas alınarak, uluslararası gereklilikler ve ulusal ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenen değişkenlere ilişkin veriler (tarımsal işletmeler, işgücü, bu işletmelerin tasarrufunda bulunan tarım arazileri, hayvan, tarımsal alet ve makineler vb.) TÜİK tarafından 2025 yılı içerisinde tam sayım ve örnekleme yolu ile sahadan derlenecektir.

Bu itibarla, genel tarım sayımı yapılmasına ilişkin olarak bundan sonraki süreçte TÜİK tarafından yayımlanacak ‘Genel Tarım Sayımı Uygulama Rehberi’nde belirtilen esaslar ve çıkarılacak genelgeler çerçevesinde hareket edilecek, faaliyetlerin herhangi bir aksamaya mahal verilmeksizin zamanında ve eksiksiz olarak tamamlanmasını sağlamaya yönelik her türlü destek ve yardım başta mülki idare amirleri olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca sağlanacaktır. Bilgilerini ve gereğini rica ederim.’

Bu durumda bugüne kadar iki yıldır yapıldığı söylenen çalışmaların protokolden ibaret kaldığı anlaşılıyor. TÜİK uygulama rehberi ve çıkaracağı genelgeler ile sürecin gelişeceği görülüyor. Bir an önce bu çalışmalar hızlandırılıp alanda ve yerinde tespitler yapılmalıdır. Arşiv verileri yazılarak değil, alanda, arazi ve ahır gezilerek saptamalar belirlenmelidir. Ülkemizde boşalan ahırda hayvan, ekilmeyen arazide ürün ve yok olmuş bahçede ağaç var görülmektedir. Bu nedenle istatistik veriler yerinde incelenerek belirlenmelidir.”

Kaynak: ANKA