(BURDUR) - Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 35 mahallenin muhtarıyla bir araya gelerek, belediyenin çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Burdur Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantıya Ercengiz, Başkan Yardımcısı Hülya Eraslan, Ali Say ve mahalle muhtarları katıldı.
Toplantıda muhtarlara hitap eden Ercengiz, şunları kaydetti:“Malumunuz, oldukça yoğun bir dönemden geçiyoruz. Siyasi olarak da hareketli günler yaşıyoruz. Şehir dışı seyahatlerimiz arttı ama buna rağmen şehir içindeki işlerimizi aksatmadan görevimizi yerine getirmeye gayret ettik, etmeye de devam ediyoruz. Öte yandan, ‘tasarruf tedbirleri’ adı altında birçok alanda kısıtlamalar getirildi. Kamu kaynaklarının kullanımı artık çok daha sıkı kurallara bağlı. Araç alımından hizmet üretimine kadar birçok konuda önceki rahatlık kalmadı. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle biz de bir kamu yöneticisi olarak bu kurallara uymak zorundayız. Ancak hep birlikte bu zorlukların üstesinden gelmekle de sorumluyuz. Değerli arkadaşlar, uzun zamandır bir araya gelemedik. Çünkü biz, 35 mahallemizden gelen talepleri zaman zaman doğrudan vatandaş aracılığıyla alıyoruz ama çoğu zaman bu talepler önce size ulaşıyor. Sizlere gelen talepler neler, hangi işleri başarabildik, hangilerinde eksik kaldık, bunları konuşalım ve bir iş planı çerçevesine oturtalım. Burada ilgili müdür arkadaşlarımız ve iki başkan yardımcımız hazır. Yağmurlar sona erdiğinde her yaz sezonunda olduğu gibi sahada daha yoğun çalışacağımız bir döneme gireceğiz. Önceliklerimizi belirleyip bu doğrultuda vatandaşımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.
Ekonomik şartlar bir yandan zorlaşırken, vatandaşlarımız da düğün, nişan gibi sosyal etkinliklerinden taviz vermek istemiyor. İnsanlar borç harç da olsa çocuklarının düğününü en iyi şekilde yapmak istiyor. Artık bir düğün, salonundan müziğine, yemeğine kadar neredeyse bir milyon liraya mal oluyor. Oysa 30 yıl öncesine kadar böyle değildi. Kazanla yapılan sokak düğünleri yaygınlaştı. İki taş konulup çadır kurularak sabah 9’da başlayıp gece 1’e kadar süren düğünler artık mahalle halkını ciddi şekilde rahatsız ediyor. Vatandaş, hastası var, çocuğu var, yaşlısı var, ama davul-zurna, klavye sesinden geceleri uyuyamıyor. Düğün sahibi çoğu zaman bu rahatsızlıktan habersiz ama bizim telefonlarımız susmuyor. ‘Bu düğün ne zaman bitecek’ diye gece yarısı arayanlar oluyor. Arkadaşlarımız sürekli ses denetimine çıkıyor. Elbette düğünler, insanların en mutlu günleri ama bu mutluluğun bir başkasının yaşam alanına zarar verdiği noktada müdahale etmemiz gerekiyor. Çünkü mahalleli şikayet ediyor hem bize hem CİMER’e hem Valiliğe bildiriyor. Bitmiş bir düğün için işlem yapmamız mümkün değil. Önemli olan bu rahatsızlık oluşmadan önlem almak. Bu nedenle birçok il sokak düğünlerinden vazgeçti ya da sınırlamalar getirdi. Çünkü bu düğünlerde yollar kapatılıyor, ambulans veya itfaiyenin geçmesi engelleniyor. Allah’a şükür şimdiye dek büyük bir sıkıntı yaşamadık ama bu olmayacağı anlamına gelmez. Ayrıca düğün sonrası sokaklara dökülen yemek artıklarından dolayı sinek şikayetleri alıyoruz. Yapılan düğünler de denetimlerimiz arttıracağız.
Öte yandan, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yakın zamanda değiştirildi. Yeni düzenlemeye göre 2028 yılına kadar nüfusu 25 binin üzerinde olan tüm belediyelerin, sokak köpeklerini toplayarak barınaklara yerleştirmesi zorunlu hale getirildi. İçişleri Bakan Yardımcısı Sayın Münir Karaloğlu’nun Burdur ziyaretinde özellikle kırsaldaki hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması gerektiği ifade edildi. Toplantıya şehir dışında olmam nedeniyle katılamadım ama başkan yardımcımız ve veteriner işleri müdürümüz gerekli görüşmeleri yaptı. Mevcut barınağımıza ilave olarak 50 dönümlük yeni bir alan için tahsis talebinde bulunduk ve tahsisi onaylandı. Önümüzdeki günlerde alan çevirmesi tamamlanacak. Öncelikle saldırgan hayvanlardan başlayarak bu alana hayvanları toplamaya başlayacağız. Bu bizim yasal sorumluluğumuz. Ayrıca hayvansever dostlarımızın bu yasa değişikliğine tepkileri olduğunu da biliyoruz. Gerek TBMM nezdinde gerekse ilgili kurumlar nezdinde tepkilerini dile getirdiler. Ancak şunu ayırt etmek gerekir: Bizler yasa koyucu değil, yasa uygulayıcıyız. Kendi inisiyatifimize göre davranma şansımız yok. Ben katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.”
