Bakan Fidan, TRT Haber'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fidan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin pozisyonu bu savaşın başından itibaren Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir irade bir vizyon var. Yani biz bölgemizde savaş istemiyoruz. Hele burada olan bu kadar maliyeti yüksek insani manada, maddi manada, her türlü manada bu kadar maliyeti yüksek ve bölgesel yayılma riski olan bir savaşın bir an önce durması gerekiyor. Maalesef 21. yüzyılda Avrupa’nın ortasında 1 milyondan fazla insanın ölümüyle ve yaralanmasıyla sonuçlanan büyük şehirlerin yok olmasıyla sonuçlanan bölge ekonomisini felç olmasıyla sonuçlanan bir savaşla baş başayız.

Tıpkı İkinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi yani neredeyse dördüncü yılına dönüyor. Büyük bir savaş ve bu savaşta sadece iki ülke yok iki ülkenin arkasındaki diğer ülkelerde aslında saf almış durumda. Bu daha küresel bir savaşa dönüşüyor. Biz baştan itibaren bu savaşın durdurulması ile ilgili çabamız ortaya koyarken tam da bu nedenden dolayı yani bu iki ülkenin savaşı değil bu iki ülke arkasında saf tutan ülkelerin savaşla beraber küresel yayılma riski olacak bir savaş olacak.

Taraflar İstanbul’da 16 Mayıs’ta ilk kez bir araya geldiler. Hiç kimse bu kadar uzun süren, kapsamlı, maliyetli bir savaşın bir veya iki oturumla hemen durmasını beklememeli. Önemli olan ateşkesi hedefleyen bir süreç içerisine girmek. Bizim baştan itibaren söylediğimiz süreci başlatalım taraflar düzenli görüşmeyle ilgili irade geliştirsinler, güven inşaa etsinler biz o zaman gerçek hedefe ulaşırız.

16 Mayıs’ta bir araya geldiler ilk defa. İlk defa bu savaş başladığından itibaren mümkün olan en yüksek sayıda esir takası konusunda bir mutabakatı olan 1000 kişi. Daha sonra taraflar bir birlerine ateşkesin şartlarının ne olduğunu kendilerince ifade edecek bir çalışma hazırlayacaklarını söylediler. Üçüncü olarak o liderler toplantısı ile ilgili neler yapılabilir onun çalışması yapıldı.

Çok şükür 2 Haziran‘da bir araya geldiklerinde de taraflar hazırlıklı gelmişlerdi. Olumlu bir ortamda geçti. Herkes somut bir netice alma hedefiyle geldi yine esir değişimi konusunda bir karar alındı ve bu alınan karar neticesinde 1000’den de daha fazla eserin değiştirilmesi konusu kararlaştırıldı ve bunun içerisinde daha sonra durumu tespit edilecek yaralılar var ağır yaralılar var hastalar var genç ve çocuk sayılabilecek nitelikte insanlar var ve bütün bunlardan oluşacak büyük bir değişim konusunda mutabık kalındı.

'Önemli olan masadan kalkmamak ve ateşkese yönelik tavrı sürdürmek'

Aynı zamanda birbirlerine ateşkesle ilgili şartları nelerdir onlara itibaren şartlar sunuldu bunlarla ilgili ön tartışmalar yapıldı ön pozisyon ifadelerinde bulunuldu. Daha sonra liderler Toplantısı ile ilgili her iki taraf da kendi perspektifini ortaya koydu ve bir sonraki süreçte tekrar bir araya gelinmesi ile ilgili bir mutabakata varıldı. Bence yani bir önceki toplantıda alınan kararların hayata geçilmesi bundan sonra yine aynı şekilde devam etmesi itibari ile mesafe alınmış bir toplantıydı. Bizim beklentimiz bir sonraki turun olacağı yönünde çünkü her iki tarafta aslında bir araya gelmenin bir fayda getirdiğini görüyor. Önemli olan masadan kalkmamak ve ateşkese yönelik tavrı sürdürmek. Bizim taraflara tavsiyemiz bu.

Putin, Trump ve Zelenski'nin bir araya gelmesi çok önemli. Üç liderin de aynı anda itimat ettiği Erdoğan'dan başka bir lider yok.  Cumhurbaşkanımız en başından itibaren hem bölgesel liderlere hem iki tarafın liderliğine sık sık çağrıda bulundu. Ben birkaç toplantı daha olur ise, şahsi analizimi söylüyorum, birkaç defa daha bir araya gelirlerse mesele bir noktaya getirilirse liderlerin karşı karşıya gelmesi de kaçınılmaz olur.

Suriye

Şam yönetimi ve SDG arasındaki anlaşmada Mart'tan bu yana çok bir şey olmadı. Suriye, Ankara ve ABD işbirliği ile bu belayı inşallah sıkıntısız şekilde aşmanın yolunu bulacağız. 

Suriye'yi her alanda rehabilite etmek için çok fazla çalışma gerekli. DEAŞ ile mücadelede Ürdün, Suriye ve Türkiye'den müteşekkil ekipler DEAŞ ile mücadele hücresini hayata geçirdiler. Bu gerçekten bölgesel güvenlik açısından atılmış önemli bir adım.

Gazze

Kesintisiz insani yardımlar Gazze’ye girerse 2 milyon kardeşimizin yaşadığı bu zor şartlar bir miktar olsun hafifleme imkanı bulur. Elimizden gelen her türlü şeyi yapmamız gerekiyor. Bizler gece gündüz bu konu için çalışıyoruz. Netanyahu yönetimine baskı yapılmalı ve kalıcı ateşkes sağlanmalıdır.

Haziran ayında İİT Dışişleri Bakanları İstanbul'da görüşecek. İslam İşbirliği Teşkilatı'nda Gazze meselesi bir numaralı konumuz olacak. Şu ana kadar yapmadığımız daha neler yapılabilir o konuda yoğunlaşmamız gerekiyor. İsrail'in soykırımcı politikası kendi meşrutiyetini kaybetmesine sebep olur."

Kaynak: ANKA